GAZİLER ASM ÇALIŞANLARININ UĞRADIĞI ŞİDDET OLAYIYLA  İLĞİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Sağlık hizmet sunumunun her yer ve aşamasında yaygınlaşan şiddetin güven ve meşruluğu ;Türkiye de yaygınlaşan kutuplaştırıcı-çatışmacı dilden,sağlık sisteminde mobinge varan yönetici idareci tutumundan,personel eksikliğinden ötürü oluşan yoğun çalışma ortamından ,taşeronlaştırma başta olmak üzere güvencesiz çalıştırma modellerinden aldığının çok iyi biliyoruz.Neredeyse her günü  sağlıkta şiddet olayıyla geçiriyoruz.Her an fiziksel sözlü veya psikoljik bir şiddete maruz kalıyor ve başımıza bir şey gelmeden günü bitirmenin telaşını yaşıyoruz.

Dünyanın hiçbir yerinde sağlık çalışanlarının öncelikli talebi şiddetin engellenmesi olmadı. Sağlık çalışanlarının emeği bu kadar değersizleştirilip böylesi fiili ve sözlü şiddete maruz bırakılmadı Dünyanın hiçbir ülkesinde sağlık hizmetini sunan yüz binlerce insan geçinme telaşının yanı sıra her an şiddete maruz kalabilirim tedirginliği ile işine gitmedi. İş güvenceleri taşeronlaştırma, sözleşmeli, staj vb. adlar altında yok edilmeye çalışılmadı. Çalışma hakları “güvenlik soruşturmaları” gerekçesi ile ellerinden alınmadı. Mesleki yıpranmadan doğan hakları bu kadar görmezden gelinmedi. Ülkemizin hiçbir döneminde sağlıkta iş barışı bu derece bozulmadı. Ülkemizin hiçbir döneminde yaşanan bunca şiddete ve mağduriyete rağmen sonuç alıcı, caydırıcı adımlar atmayan kendi sağlık çalışanlarına ve çalışanların emeğine bu düzeyde sahip çıkmayan bir sağlık otoritesine rastlanmadı

Yoğun fedakarlık ve özverili çalışmaya ve Pandeminin tüm yakıcılığıyla devam etmesine rağmen her gün ülkenin farklı yerlerinde sağlıkta şiddet olayları yaşandığı haberlerini almaktayız. Sağlıkta şiddetin son örneğini de  geçtiğimiz günlerde Kayapınar ilçemizde bulunan aile sağılığı merkezinde şahit olduk.65 yaş üstü kişilere Covid-19 aşısı yapıldığı sırada içeri gelen kimliği belirsiz kişi, bağırarak sağlık çalışanlarından kendisine pansuman yapılması talebinde bulunmuş, sağlık personelinin kimlik istemesi üzerine daha da agresifleşen şahıs personellere ağır hakaretlerde bulunmaya başlayarak bu seferde pansuman malzemesi istemiş. O sırada aşılama yapan Hemşire Sermin Yokuş’a yönelen kişi, bağırarak küfredip tehditlerde bulunmuş. Yine o sırada poliklinik te hasta muayene eden hekimlerin de sesleri duyarak koridora çıkmasıyla söz konusu kişinin hakaret ve küfürlerine maruz kalarak tehdit edilmişlerdir.

Yaşanan bu korku ve dehşet verici dakikaları yaşayan meslektaşlarımız ve değerli sağlık çalışanlarına geçmiş olsun diyoruz. Sağlıkta şiddet olaylarının son bulması için yetkilileri bir kez daha göreve çağırıyor ve Bu olayı yetkililere soruyoruz;

-olayla ilgili savcılık tarafından herhangi bir soruşturma yürütülüp kişi tespit edilmiş midir? Kişi tespit edildiyse dosya ne aşamadadır?

-acaba bu olay sağlık merkezi çalışanlarına değil de adliye/emniyet çalışanlarına yapılmış olsaydı soruşturma yine bu kadar ağır ve aksak yürür müydü?

-konuyla ilgili Diyarbakır il sağlık müdürlüğü ‘nün bilgisi bulunmakta mıdır? Olayda mağdur olan sağlık personeline herhangi bir destekte bulunmuş mudur?

Sağlıkta şiddet sağlıkçıları alkışlatarak , taktiksel günübirlik politik ve yüzeysel yaklaşımlarla engellenemez .Kararlı samimi ve net siyasi tutum alınmalı,ülkeyi yönetenler bu konuyu yaşamsal bir sorun olarak görüp etkili adımlar atmalıdır.

Bu şartlarda hekimlik yapılamaz , sağlık hizmeti sunulamaz . covid – 19 pandemisini yeneceğimiz gibi sağlıkta şiddeti de ülke gündeminden çıkarmayı başaracağız.

DİYARBAKIR TABİP ODASI